Son günlerde sık sık gündeme gelen Baz İstasyonlarıyla ilgili olarak Odamız “İyonlaştırıcı Olmayan Radyasyon İhtisas Komisyonu” tarafından konuyla ilgili Basın Bildirisi hazırlanmıştır.
Ülkemizde son günlerde ve genelde insan sağlığına olumsuz etkileriyle gündeme gelen GSM ve UMTS gibi hücresel mobil telefon şebekeleri kapsamında kurulan baz istasyonları, teknik özellikleri gereği, 2-25 W aralığında düşük çıkış güçlerinde olup hücresel (celluler) yapıda çalışmaktadırlar.
Cep telefonları ile yapılan görüşmeler, baz istasyonları ile cep telefonları arasında karşılıklı gönderilen elektromanyetik dalgalarla sağlanmaktadır. Bu nedenle cep telefonunun kapsama alanı ne kadar dar ise telefonu kullanan kişinin maruz kaldığı elektromanyetik dalganın şiddeti de o kadar küçük, kapsama alanı ne kadar geniş ise kullanıcının maruz kaldığı elektromanyetik dalganın alan şiddeti o kadar büyük olmaktadır. İyonlaştırıcı olmayan frekans aralığına karşı gelen elektromanyetik dalgaların sağlığa zararları konusundaki araştırma sonuçları henüz kesin ve sağlıklı bir değerlendirme yapmamıza olanak vermekten uzak olmasına rağmen bu etkilerin elektromanyetik dalganın şiddeti ile doğru orantılı olduğu bilinen bir gerçektir.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de aynı teknik alt yapıya sahip baz istasyonları yerleşim merkezlerinde mümkün olduğu kadar birbirine yakın kurularak çıkış gücünün en düşük seviyede olması sağlanmaya çalışılmaktadır. Son yıllarda geliştirilen teknoloji ile bunların gücü miliwatt düzeyine kadar indirilmiştir. Baz istasyonlarının şehir dışına çıkartılması ve tek noktadan sinyal gönderilmesi durumunda GSM ve UMTS şebekelerinin çalışma imkanı bulunmamaktadır. Çünkü bu mobil telefon sistemleri hücresel esasa göre çalışmaları nedeniyle, hücreler olarak bal peteğine benzer şekilde birbirini tamamlayarak kapsama sağlamaktadırlar. Bu sistemlerin ülkemizdeki güvenlik ölçüm standartları, 900 MHz için GSM frekansında elektrik alan şiddeti çoğu Avrupa ülkesinden uygulanan değerlerden dört katı daha azdır (10.2 V/m).
Çıkış güçleri 2–25 Watt gibi düşük güç düzeylerinde olan baz istasyonları sürekli gündeme geliyor olmasına rağmen, bunlardan binlerce kat daha büyük güce sahip FM radyo ve televizyon verici istasyonları (40.000-50.000 Watt), uydulardan yapılan radyo ve TV yayınları, telekomünikasyon altyapılarında kullanılan radyolink sistemleri hakkında kamuoyunda hiçbir tartışmanın yapılmaması düşündürücüdür. Bunun temel nedeninin ise mobil telefon teknolojisinin tam olarak anlaşılmadan görüş ifade edilmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Basın ve Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
TMMOB Fizik Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu