AVUSTRALYA’DA YAŞAM
Neler Okuyacaksın? →
Avustralya’da yasam. Herkese merhaba, Avustralya hakkında ilk yazım, eksikler ve hatalar için şimdiden üzgünüm. Eşim ve ben iki yıl önce master programına kayıt yaptırıp, öğrenci vizesiyle Perth’e geldik. Şu an ise Queensland eyaletine bağlı Brisbane şehrinde yaşamaktayız. Sizlere buradaki yaşamı gördüğüm ve bildiğim kadarıyla başlıklar halinde anlatmaya çalışacağım.
ULAŞIM
Türkiye’den Avustralya’ya uçuşlar ortalama 22 ile 36 saat arasında değişmektedir. Tüm uçuşlar aktarmalıdır ve aktarma noktalarındaki çeşitli aksaklıklardan dolayı seyahat süresi uzayabilmektedir. Örneğin en son seyahatimde Avustralya’dan Türkiye’ye varışım 44 saati bulmuştu 🙂
Türkiye’ye servis sağlayan birçok havayolu şirketi mevcut. Bu hava yolu firmaları ile ilgili çok olumlu ya da çok olumuz yorumlar duyabilirsiniz. Dolayısıyla tercihinizi fiyata göre belirlemeniz akıllıca olur. Bilet fiyatları erken rezervasyon durumu veya sezona göre farklılık gösterse de, genel olarak pahalı diyebiliriz. Ortalama gidiş-dönüş bilet fiyatları 1700 ile 2500 AUD arasında değişmektedir. Eğer bizim gibi, her sene Türkiye’ye tatile gitmek gibi bir hayaliniz varsa, şimdiden unutun. Ama bu moralinizi bozmasın, hazır buradayken yerli turizmi canlandırabilir ya da Filipinler, Vietnam, Tayland gibi güzel alternatiflere bir göz atabilirsiniz 🙂
KONAKLAMA
Cümleme bir klasikle başlıyorum, kiralar çok pahalı. Özellikle çalışma izinleri haftalık 20 saatle sınırlı olan öğrenciler için. Bu sebepten öğrenciler daha çok, paylaşımlı evleri veya odaları tercih ederler. Paylaşımlı konutlar genelde eşyalıdır, elektrik, su hatta bazen internet gideri bile kiraya dahil olur. Genellikle iki haftalık kira bedeli kadar kaparo alınır; ev sahibi ya da ana kiracıyla sözleşme yapılarak, kalacağınız süre ve fiyat belirlenir. Bu tür bir konaklama için haftalık olarak ortalama 150-200 AUD civarında bir ücret ödemeniz gerekir. Eşiniz/partnerinizle birlikte kalacaksanız, çift kişilik odalar için fiyat 250-350 AUD ‘ye çıkabilir.
Eğer ev kiralamak isterseniz, daha çok zaman ayırmanız ve ilanları takip etmeniz gerekecektir. Burada emlakçıların çalışma şekli bizimkinden oldukça farklı. Emlakçılar kiralık daire için ilan verirken, evi görebileceğiniz gün ve saat konusunda da bilgi verirler. Evi görmek istiyorsanız belirtilen gün ve saate dairenin önünde olmalısınız. Birkaç saat içinde onlarca insan evi gezip, tutmak isteyen adaylar emlakçıdan başvuru formu alırlar. Başvuru formuyla birlikte, çeşitli evraklar isteniyor (gelir belgesi, vize durumu, referans v.b.). Tabi sizin evi istiyor olmanız, evin de size istediği anlamına gelmiyor.
Bütün başvurular değerlendirildikten sonra, emlakçı uygun gördüğü kişiye onay veriyor. Örneğin ilk evimizi 4 aylık kirayı peşin ödeyeceğimizi beyan ederek tutabilmiştik.
Ev tutmanın maliyeti biraz daha fazladır (haftalık 280-400 AUD) ve minimum 4 haftalık kaparo istenir. Ayrıca evlerin çoğu eşyasız olduğundan, yeni eşyalara ihtiyacınız olacaktır. Toparlarsak düzenli bir is bulana kadar, paylaşımlı evlerde veya odalarda sürünmeniz kuvvetle muhtemel. 🙂
SOSYAL YAŞAM
Avustralya’da hayat genel olarak yavaş ve sakindir. Akşam 5’ten sonra alışveriş merkezleri, café ve küçük işletmelerin tamamı kapanır. Büyük marketler, alkol satış yerleri ve bazı fastfood zincirleri (Mcdonalds, KFC gibi) haricinde açık bir yer bulmak zordur. Şehir merkezleri dışında sokakta da pek insan göremezsiniz.
Cuma günleri ve hafta sonları ise daha aktif ve canlıdır. Özellikle Cuma ve Cumartesi günleri gece eğlenceleri ve gazinolar oldukça rağbet görür. Barların ve eğlence mekânlarının tamamı geç saatlere kadar açık olup, buralarda da Slot makinelerine rastlayabilir ve şansınızı deneyebilirsiniz.
Gündüz dışarıda vakit geçirmeyi seviyorsanız, gidilebilecek çok sayıda alternatif mevcuttur. Aileler genellikle doğal parklarda, piknik alanlarında ya da sahillerde vakit geçirirler. Bu gibi yerlerde, ücretsiz barbeküler mevcuttur, yani mangalınızı yanınızda taşımak zorunda değilsiniz. Tek yapmanız gereken, temiz bırakmak.
Bunun dışında spor yapmayı seviyorsanız, aradığınızdan fazlasını bulabilirsiniz. Ada ülkesi olduğundan su sporları başta olmak üzere denemek isteyebileceğiniz birçok ilgi çekici spor türü bulunmaktadır. Özellikle balık tutmak, zıpkınla avlanmak gibi ilgileriniz ve lisansınız varsa gerekli ekipmanları uygun fiyata alabilir, belirlenen alanlarda bu aktiviteyi rahatlıkla yapabilirsiniz.
Spor anlayışınız benim gibi günlük egzersizden ibaretse, evinizden çıktığınız anda kendinize uygun bir parkur buldunuz demektir. Toplum olarak sporu yaşamlarında önemli bir yere koyduklarından olsa gerek küçük yerleşim yerlerinde dahi koşu ve bisikletler için düzgün ve güvenli yollar mevcuttur.
Sosyal hayattan bahsediyorken festivaller ve sezonluk düzenlenen aktivitelerden de bahsetmeden geçmeyelim. Yaşadığınız eyaletin veya şehrin resmi web sitesini takip ederek, ilginizi çeken aktiviteye katılabilirsiniz. Örneğin ilkbahar diyebileceğimiz Ekim-Kasım aylarında tekne turlarına katılarak makul fiyatlarda balina göçünü seyretmeye gidebilirsiniz.
AVUSTRALYA’DA EĞİTİM
Mesleğinizle ilgili bir üniversite ya da meslek programına devam edecekseniz bize sormayın 🙂 çünkü biz de buraya gelmeden önce 10’dan fazla danışmanlık firmasıyla görüşerek karar verdik, ona rağmen yanıldık. 🙂 Size ancak genel bilgiler verebilirim, uzmanlığım olmayan bir konuda fazla ayrıntı vererek sizi yanıltmak istemem.
Öncelikli tavsiyem amacınız hem eğitim almak hem de eğitim sonrasında vatandaşlık başvurusu yapabilmekse, ülkenin ihtiyaç duyduğu meslekler listesinde (SOL) yer alan en az iki yıllık öğrenim süresi olan, bir programa kayıt yaptırarak gelmenizdir. Bu listeler her yıl Temmuz ayında güncellenir ve kısmi olarak değiştirilebilir. Kariyerinizi planlarken eğitim alacağınız eyaletin özel koşullarını da göz önünde bulundurmalısınız. Kimi eyaletler, iki yıllık yüksek eğitiminin eyalet üniversitesinde tamamlanmış olması koşuluyla, size sponsor olmakta ve vatandaşlık yolunda çok büyük avantaj sağlamaktadır. Tercihinizi yapmadan önce hem göçmenlik ofisinin yayınladığı listeleri, hem de ilginizi çeken eyaletin resmi web sitesini incelemeyi ihmal etmeyin.
Eğer bu yolu izlerseniz okul bittikten sonra kalifiye göçmenlik için başvuru hakkı kazanabilirsiniz. Böylece emeğiniz, paranız ve zamanınız boşa gitmemiş olur.
Dil eğitimi için gelmeyi düşünüyorsanız, vize almanız veya uzatmanız daha kolaydır. Okul ücretleri haftalık 200-300 AUD arasında değişmektedir, uzatılabilir vize almak için en az 40-44 haftalık bir programa kayıt olmanız gerektiğini düşünürsek, hiçte az bir para değil.
Öğrenci vizesindeyken haftalık 20 saat ”yasal” çalışma izni veriliyor, ortalama 15-20 AUD saat ücretiyle çalışacağınızı düşünürsek, okul paranızı ancak çıkarırsınız 🙂 ekstraya çıkmanız gerekebilir gençler. 🙂
Şaka bir yana, kısıtlı bir bütçeniz varsa, okul ücretinin en az yarısı cebinizde yoksa gelmenizi tavsiye etmem. İş bulmanız birkaç ay sürebilir, bu da hesabınızın içinde olsun derim.
Eğer İngilizce seviyeniz çok düşükse, her şeyi buraya bırakmayıp, en azından başlangıç seviyesine gelmenizi tavsiye ederim. Böylece hem zamandan ve paradan kazanır hem de iş bulma olanağınızı arttırmış olursunuz, Türk işletmelerinde düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalmazsınız.
Arkadaş çevrenizi yabancılardan oluşturmanız bu süreci kesinlikle olumlu etkileyecektir. Ayrıca ülkemizi uluslararası sahnede temsil etme şansını yakalayabilirsiniz (Dil dile değmeden lisan öğrenilmezmiş) :).
AVUSTRALYA’DA GÖÇMENLİK
Kalıcı oturum ve çalışma izni (Permanent Residency) alabilmeniz için birkaç farklı yol mevcuttur, bunların bildiğim kadarını sizinle paylaşmak isterim.
Kalifiye (nitelikli) Göçmenlik:
Kalifiye Göçmenlik Programı, ihtiyaç duyduğu eleman açığını karşılamak için Avustralya tarafından uygulanan bir programdır. Daha önce bahsettiğim gibi Avustralya her yıl ihtiyacı olan meslekler listesi yayınlamaktadır. Bu liste her yıl temmuz ayında gözden geçirilip, güncellenmektedir. Kalifiye göçmenlik başvurusu yapabilmenizin ilk şartı, mesleğinizin bu listede yer almış olmasıdır. En son yayınlanan listeye ulaşmak için aşağıdaki bağlantıyı tıklayarak arama bölümüne Skilled Occupations List (SOL) yazınız.
http://www.immi.gov.au/skilled/_pdf/sol-schedule1-2.pdf
Eğer eğitiminizi Türkiye’de tamamladıysanız, bu vizeye başvurabilmeniz için öncelikle diplomanızın denkliğini, listede yazan ilgili kurumdan almak zorundasınız. Denklik için genel olarak iş deneyimi, İngilizce seviyesi ve referanslar göz önüne alınıyor. İlgili kurumun web sitesini kullanarak denklik için gerekli koşulların ayrıntılarını öğrenebilirsiniz. Bu süreç en uzun 12 hafta sürmekte ve yaklaşık maliyeti 1.000 AUD civarındadır. Örneğin bizden gıda mühendisliği denkliği için, 3 yıllık iş tecrübesi, IELTS sınavından her bölümden minimum 6 puan almamız istenmişti.
Denklik aldıktan sonra vizeye başvurabilmek için göçmenlik ofisinin hazırladığı puanlama sisteminden, toplamda en az 60 puan şartını sağlıyor olmanız gerekmektedir. Aşağıdaki bağlantıdan toplam puanınızı hesaplayabilirsiniz.
http://www.immi.gov.au/skilled/general-skilled-migration/pdf/points-fact.pdf
İşveren Sponsorluğunda Verilen Göçmenlik Vizeleri:
Eğer mesleğiniz Avustralya’nın ihtiyacı olan meslekler listesinde (Skilled Occupations List – SOL) yoksa; ikinci liste olarak adlandırılan, Consolidated Sponsored Occupations List (CSOL)‘de yer alıyorsa, Avustralyalı bir işveren size sponsor olarak vatandaş olmanıza yardımcı olabilir. Bu listeye aşağıdaki bağlantıdan erişebilirsiniz.
İşveren, en az 3 yıllık bir iş teklifinde bulunursa veya işletme Avustralya’nın az gelişmiş olan bölgelerinde faaliyet göstermekte ise ve 2 yıllık iş teklifinde bulunursa, IELTS sınavından 5 almanız ve diğer kriterleri de sağlamanız koşuluyla bu vizeye başvurabilirsiniz.
Bu vize kalıcı çalışma ve oturum hakkını size doğrudan vermemektedir. Kalıcı oturum ve yaşama izni alabilmeniz için iki farklı seçenek vardır. İlki, en az 2 yıl çalıştıktan sonra işverenin kalıcı bir pozisyon teklif etmesi ve minimum 2 yıllık bir iş sözleşmesi imzalanması ile olmaktadır. Yani en az 4 yıl aynı yerde çalışmanız gerekir.
Diğer seçenek ise, iki yıllık çalışma süresini doldurmadan, meslek denkliği ve IELTS‘den her alanda 6 puan alarak yine işverenin kalıcı bir pozisyon teklif etmesi ve minimum 2 yıllık iş sözleşmesi imzalaması koşuluyla yapılan başvurudur. Diğerine göre avantajı çalışma süresinin daha kısa olmasıdır.
Eş – Aile Birleşmelerine Yönelik Göçmenlik Vizeleri
Avustralya Vatandaşı olan ya da Avustralya Oturma İznine sahip bir kişi ile evlenen, nişanlanan veya en az 1 yıldır birlikte yaşayan kişilere yönelik aile birleşmelerini sağlayan göçmenlik vizelerdir.
İşte bu benim en sevdiğim vize türü. 🙂 Eğer gerçekten evlenecek ya da sevgili olabileceğinizi düşündüğünüz biriyle tanışırsanız sakın kaçırmayın çünkü göçmenlik için tüm yollar içinde en hızlı, en garanti, en zahmetsiz ve en ucuz yöntem budur! Aslında uzun yıllar boyunca bu yolda sahtecilikler sıkça yaşandığından dolayı, koşulları ve denetlemeleri ağırlaştırmış durumdalar, ama gerçekten (sahtekarlık yapmayalım lütfen) bu yola çıkabileceğiniz biriyle tanışırsanız ve iki yıl devam ederseniz kalıcı oturum almanız garanti diyebilirim, sonra boşayabilirsiniz partnerinizi 🙂
Mülteci Vizeleri
Avustralya hükümetinin Mülteci ve İnsani Program adı altında oturma hakkı verdiği kişiler bulunmaktadır. Sığınmacı olarak kalıcı oturum almak gerçekten belirsiz ve yorucu bir süreçtir. Bu yolla oturum alan birkaç arkadaşım oldu. Bu vize için mahkemeye çıkmanız ve oradaki hâkimleri özel durumunuzla (hayati risk, farklı dinden olma, eşcinsellik v.b) ilgili ikna etmeniz gerekmektedir. Bu süreç belirsizliklerinden dolayı çok stresli olabilmektedir. Başvuruyu yaptığınız andan itibaren burada kalmanız gerekecektir ve ülkenizle bağlarınızı en az 2-3 yıl koparmak zorunda kalabilirsiniz. Ne var bunda bir şey olmaz diyebilirsiniz ama ailesinin cenazesine ya da kardeşinin düğününe gidemeyen insanlar tanıyorum. Ayrıca çalışma izniniz olmayabilir bu da farklı sorunları doğuracaktır, unutmayın!
Göçmenlik konusu gerçekten çok detaylı ve kişiye özel durumları barındıran bir konu. Bahsettiklerimin dışında daha onlarca vize türü mevcut ve yazılabilecek çok çok fazla şey var. Bu yüzden yukarıda da belirttiğim yollardan birini tercih edecekseniz, kesinlikle profesyonel yardım almanızı ve mutlaka birebir bu süreçlerden geçmiş birilerinden görüş almanızı tavsiye ederim.
Avustralya’ya gelmek isteyenler kesinlikle buradaki yaşamın çok kolay olduğunu düşünmemeli, burası da dünya üzerinde ve kapitalist kanunlar burada da geçerli. Yaşam standartları dünya ortalamasının oldukça üzerinde, kesinlikle çok güvenli ve zengin bir ülke ama çalışmadan ya da hiç zorlanmadan yaşayabileceğinizi düşünüyorsanız, yanılırsınız!
Avustralya’da yasam kurmak, her ne kadar karmaşık ve zorlu bir süreç olsa da, gerçekten görmeğe değer bir ülke. Bizim gibi yerleşme fikrinde olanlar için ilk yıllar sıkıntılı geçse de geldiğimiz için son derece mutluyuz ve burada yaşamayı seviyoruz. Kendinizi dünyaya saygılı bir birey olarak tanımlamadan önce burayı mutlaka görmelisiniz çünkü insanlara, doğaya, hayvanlara, dillere, dinlere, gökkuşağının tüm renklerine olan saygıyı asıl burada keşfedeceksiniz. BARIŞ ve KARDEŞLIK ile kalın Hoşçakalın….
İstenç Yıldırmaz-Özden Eryaşar Yıldırmaz
Derya Nizam Notları:
Emlakçılar, ev sahipleri ve kiracılar yasalarla belirlenen cok ciddi ve sert kurallara uymak zorundalar. Emlakçının çalışma sistemi yasalarla ve kurallarla belirlenmiş. Örnegin kaparo (bu arada kapora değil doğrusu kaparo’dur ama çok bilinmez bu) devlet tarafından oluşturulan bir fona aktarılır, siz bu parayı ya emlakçıya ya da bankaya gidip o fon icin çek alıp emlakcıya öyle verirsiniz. Taşındıktan bir ay sonra o fon merkezinden resmi mektup gelir, şu adres için yatırdığınız para fon merkezine ulaşmıştır, güvendedir diye. Evi boşaltırken de emlakçıya söylersiniz o evi gezer, var ise zararı tespit etmeye çalışır. Tutanak tutarsınız, bir kesinti yapılacak ise imzaların atılması gerekir, genellikle kesinti olmaz ve evi boşalttıktan sonra o para o fon tarafından hesabınıza geri gönderilir. Her şey şeffaf yürür. Tanıdığım Türk bir emlakçı mesela, o parayı fona yatırmamıştı, ben altı ay sonra fark ettim. Şikayet etsem en az altI ay hapis yatacağını okudum. genç çocuktu şikayet etmedim ama paramı da aldım. Onun dışında sözleşme en az altı ay yapılıyor, eğer altı aydan önce çıkmak istersen çok büyük ceza ödüyorsun, seni evden çıkarmak isterlerse, sözleşme bittikten sonra ihtar çekiyor 90 günün oluyor boşaltmak için. Evi boşaltmak istiyorsun, sözleşmen bitti 6 haftalık ihtar çekip evi boşaltabiliryorsun. Yani ev konularını öyle bir matemetiğe bağlamışlar ki kimse sürprizle karşılaşmıyor, herkez haklarını ve sorumluluıklarını biliyor. Bunun dışında cidden oraya gittiğinde ev tutabilmek çok zor. çünkü senden history istiyor, diğer emlakçılardan referans, elektrik ve diğer faturaları ödediğine dair temiz bir sicilin olduğuna dair belge, falan filan, ilk gidenin tabi ki hiç history’si yok o nedenlşe ev tutmak çok zor oluyor. Ben dört eve başvuru yaptım reddedildi hep. Sonra Türk mahallesine gidip oradaki Türk emlakçıdan yardım istedik hiç beğenilmeyen bir evi bize verdi üç ay orada kaldık sonra şehir merkezine döndük. Üniversiteden doktora kabulünü daha kolay almıştım anlayın yani o kadar zor.
Bir de doğal hayat, hayvanlar ve ağaçlar konusunda inanilmaz bir hassasiyet var, onlari anlatmakta fayda var, mesela kesilecek ağacın üzerine kesimden en az bir-iki ay önce yazı asılır: Şu şu gerekçelerle belediyenin şu toplantısında şu nolu karar ile bu ağacın kesilmesine karar verilmiştir itirazınız varsa lütfen bilgilendirin diye… ama ağaç hasta ise, tedaviye cevap vermiyorsa, fırtınada çok zarar gördüyse veya devrilme riski taşıyorsa o zaman da kesiyorlar. Bir de örneğin belediye her mevsim açan çeşitli ağaçların çiçek açma dönemlerini duyuru ile kutlar, o ağaçtan hangi semtte ne kadar vardır duyurur, net rakam verir!
Elektrik ya da su kesintisi olacaksa en az bir ay önce her eve mektup göndererek bilgilendirir, o gön ihtiyacınız varsa sizi mağdur edecekse lütfen iletişime geçin der. Su kesintisi için benim evime mektup gelmişti çok şaşırdım. 5 Hafta sonra caddede yapılacak çalışma için suların kesileceği duyurulmuştu. Benim yanımda park vardı mesela, oraya iki üç aydınlatma daha koyacaklarmış tüm evlere o çalışma neden yapılıyor, mevcut aydınlatmalar tam olarak nerede, yenileri nereye konulacak, bunları resimlerle ve krokilerle anlatan mektup göndermişlerdi. O zamanlar “Gezi” süreci vardi, biz Memoşla şoka girmiştik. Basit bir aydınlatma projesi biy yıl sonra olacak ama diyorlar ki şimdiki hali bu, sonraki hali bu, itirazınız-öneriniz varsa lütfen irtibata geçin. Yani insan kendini orada gerçekten saygın hissediyor…